Çok yaşlanıp, ölene kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta oruç tutmaz. Fakir değilse tutamadığı gün kadar fidye verir. Bir hadis-i şerifte, (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta, fidye verir) buyuruluyor. (Nesaî)
Yaşlı olup oruç tutamayan ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, fakir değilse her günün orucu için fidye verir. Fakir ise fidye vermez, dua eder. Fidye olarak, her gün için bir fitre miktarı un verilir. Bir fitre miktarı un 1750 gramdır. Bir aylık oruç için 53 kg un vermek kâfidir. Yahut bunun kıymeti kadar altın, tutulamayan bir aylık orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen hasta, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)
Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de, onun tutamadığı her oruç için, fakire fidye verir. (Bedâyi)
Orucun birçok hastalığa faydalı olduğu açıklanmıştır. Hadis-i şerifte, (Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur) buyuruldu. (Beyhekî)
Oruç tutan vücudunu hastalıklardan korur. Bir hadis-i şerifte, (Sıhhate kavuşmak için oruç tutun!) buyuruldu. (Taberanî)
Oruca mâni olan hastalık çok azdır. Sâlih bir doktora sormadan, böyle bir doktor, (Senin oruç tutmaman gerekir) demedikçe veya orucun zarar verdiğini kendi tecrübesiyle anlamadıkça, orucu kazaya bırakmamalı! Salih olmayan doktorun sözüyle hareket edilmez. İlaç kullanan hastalar da, doktorun tavsiyesine uygun olarak ilaçların dozunu sahur ve iftara göre ayarlayarak oruçlarını tutabilirler.
Bupost hakkında tartışma