İbadetin anlamı, “itaat etmek, boyun eğmek, kulluk etmek, tevazu göstermek, ilah edinmek”tir. Dini olarak, “Eylem ve niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan ve Allah’a yakınlık ifade eden şuurlu itaat”tir. Allah’a ibadet etmek, itaatin ve saygının zirvesidir. Kur’an-ı Kerim’de insanların, Allah’a ibadet için yaratıldıkları ve bütün peygamberlerin, insanları Allah’a ibadete davet ettikleri bildirilmiştir.
Bir davranışın ibadet olması için öncelikle kişide iman, niyet ve ihlas olmalıdır. İbadetin sadece Allah rızası için yapılması ve İslam dinine uygun olması gereklidir.
İbadetler dört bölüme ayrılır:
1) İman, ihlas, niyet, tefekkür, yeterek, sabır, takva gibi kalben yapılan ibadetler.
2) Namaz, oruç, dua, ana-babaya iyilik, insanlara iyi davranmak gibi bedenle yapılan ibadetler.
3) Zekat ve sadaka vermek, yakınlara ve fakirlere yardım etmek, Allah yolunda malla yapılan ibadetler.
4) Hacca gitmek, cihat etmek gibi mal ve beden ile yapılan ibadetler.
Kur’an’+ı Kerim’de Hz. Muhammed’den (SAV) önceki peygamberlerin de namaz ibadetiyle sorumlu tutuldukları ifade edilmiştir. Ayetlerden namaz ibadetinin sadece Hz. Muhammed (SAV) ümmetine özgü olmayıp, önceki ümmetlerde de olduğu anlaşılmaktadır. Önceki ümmetlerin namazlarında da kıyam, rüku ve secde gibi kısımların olduğu bildirilmekle birlikte, namazın kılınışına yönelik ayrıntılı açıklamalar yoktur.
Namaz, akıl sağlığı yerinde olan ve ergenlik çağına giren her Müslümana farzdır. Bu şartları taşımayan kimseler ise namazla sorumlu tutulmamıştır. Hz. Peygamber (SAV) bir hadisinde, çocuklar ve akıl sağlığı yerinde olmayan kimselerden namaz sorumluluğunun kaldırıldığını bildirmiştir.
Bupost hakkında tartışma