İslam dini içerisinde, iyi geçinebilmek aklın başı şeklinde ifade buyrulmuş durumdadır. Fitnenin çok yoğun bir durumda bulunduğu dönemler içerisinde, Müslüman’ın iyiliği emretmenin yanı sıra kötülükten de alıkoyma konusunda bir gücü ve de kuvveti olmayabilir.
Kendisinin yanı sıra ailesi ya da etrafına zarar gelmesi korkusuyla beraber dünya menfaatlerinden vermiş olan bir Müslüman, müdara yapmış anlamına gelmektedir. Bir tane hadisi şerif içerisinde ise ‘Müdara sadakadır’ buyrulmuş durumdadır.
Bundan dolayı da, ölüm korkusunun yanı sıra dini ile birlikte kendisine zarar gelmesi endişesiyle beraber bir adaletsizliği onaylamak mecburiyetinde kalmış olan, düzeltme hususunda hiç bir şekilde aksiyona geçmemekte olan Müslüman, dalkavukluk yapmış sayılmamaktadır. Bu dinimiz içerisinde de yeri bulunan bir müdaradır.
Kişi, kendisinin yanı sıra dinine zarar gelme konusundaki korkusundan değil de, maddi çıkarlarla beraber yüksek menfaat elde ediyor olmak nazırı itibariyle susmuş olsa, müdara yapmış olmamaktadır. Bir işyeri içerisinde bulunan adaletsizliğe terfi alma sebebiyle susmuş olan kişi, kendisini zararlardan hiç bir şekilde korumuş sayılmamaktadır.
Tabii ki de kişinin bahsi geçen adaletsizliği düzeltebilecek gücünün bulunmasına dikkat edilmiş olur. Bu şekilde bir gücü bulunmasına karşın gerçekleştirilmeyen bir müdahale ise müdara olmaz.
Bupost hakkında tartışma